Rüyamda ellerime kına yaktığımı görüyorum. Önce sol elime sonra sağ elime kına yakıyorum.
Bu kişi kendi kendine yetebilen biri. Kınayı kendi yakıyor. Sol el geçmişi sağ el geleceği temsil ediyor. Geçmişte kendi emekleriyle başladığı bir işi başarıyla sonuçlanıyor.
Bir deniz fenerinin tepesindeyim, etrafımda sonsuz bir okyanus var. Denizin üzerinde dans eden ışık hüzmesi, karanlıkta parlayan bir yolu aydınlatıyor. Renkli balıkların suyun üzerinde yüzen mozaik resmi, her biri farklı bir hikayeyi temsil ediyor gibi.
Bir gece sonsuz okyanusun üstündeki deniz fenerinin tepesindeydim. Yıldızlar gökyüzünde dans ederken, bir yıldızın dilek fısıltısıyla melodik bir müzik yarattım.
Bir labirentin içindeyim, her dönemeçte farklı bir tarih dönemine ait eserlerle karşılaşıyorum. Eski Mısır hiyeroglifleri, Yunan heykelleri, Osmanlı minyatürleri… Her adımda zaman içinde bir yolculuk yapıyorum. Sonunda labirentin merkezine ulaştığımda, tüm zamanların bilgilerini içeren bir kitap buluyorum ve her sayfası, dünyanın farklı bir sırrını açığa çıkarıyor.
Antik bir kütüphanede gizemli sembollerle dolu kitaplar arasında dolaşırken, içinden uçuşan renkli kelebekler evrenin sırlarını fısıldıyor.
